Kitap:Fasıldan Fasıla 2
Düne kıyasla bugün İslâmî meseleleri anlatmak çok daha kolay. Tabi kitlevî büyüme ve çoğalma bu hususta önemli bir âmil. Evet, kemmî plândaki bu gelişmenin, İslâmî meselelerin anlatılmasında ve kabul görmesinde önemli kolaylıklar temin ettiği bir gerçek.
Dün, herhangi bir dinî meseleyi anlatırken, okullarda ve okulların dışında inanan insanlar kim bilir ne kadar zorlanırlardı. İnkârcılık modasıyla, düşünce sistematiği alabora olmuş gençleri ikna etmek ve onların kendi özlerine dönmelerini sağlamak, zorlardan zordu. Ayrıca karşı tarafın tahribi de oldukça şiddetliydi. Bilhassa komünizm, tartışmasız bir gerçek gibi lanse edilmeye çalışılıyor ve bunda kısmen muvaffak da olunuyordu. Bir de tahripteki kolaylık araya girince, iş tamamen içinden çıkılmaz bir hâl alıyordu. Öyle ki, bugün ikna olan genç, yarın sarsılıyor ve hemen inancın o asude ikliminden uzaklaşabiliyordu.
Diğer taraftan inanan gönüllerin yaptığı güzel ve hayırlı işler hür ve serbest bir ortamda da yapılamıyordu. Dört bir yandan tarassut ve tazyik vardı.
Ya şimdi öyle mi? Evet, bugünlerin kıymetini bilip, şükrünü eda etmek üzerimize bir vecibedir. Elbette her nimet kendi cinsinden şükür istediği gibi, İslâmî meseleleri kabulde gördüğümüz bugünkü sühulet ve kolaylık nimeti de kendi cinsinden şükür isteyecektir. Hiç şüphesiz o da hem kemmiyet hem de keyfiyet itibarıyla imana ve Kur’an’a hizmet ritmini artırmakla olacaktır.