Teknikte Avrupa'ya Yetişebilir miyiz?
Tahmini okuma süresi: 2 dk.
379 defa okundu.

Kitap:Fasıldan Fasıla 1



Şimdilik biraz şüpheli. Zira her ırkın belli bir kabiliyeti vardır. Bazıları ilimde, fende, teknikte, bazıları da başka şeylerde ileridir. Türk milleti tarihin hiçbir devrinde fen ve teknikte batı ölçülerinde ileri gitmemiştir. O, hep idareci olmuş ve cihanları idare etmiştir. Bununla birlikte, fen ve teknikte istenilen seviyeye ulaşmak için belli bir kısım hususiyetler gerekir: 1) Önce fen ve tekniği temsil edecek kişiler yetiştirilmelidir. 2) Bu konuda toplum-devlet el ele olmalıdır. 3) Dünyanın bunu engellemeye çalışacağı gözardı edilmemelidir. Komünistler dünyaya yayılmaya başlayınca Batılılar NATO'yu kurdular. Buna karşılık komünistler de Varşova Paktı'nı. Sonra Avrupa Ortak Pazarı kuruldu. Güya Amerika'ya karşı kurulan bu pazar, aslında eski haçlı zihniyetinin devamından başka bir şey değildi. Bu paktlar arasında değişik konularda teati oldu ve olacak.. güçlü olursak bizim de sazımız sözümüz dinlenebilir. Belki işte o zaman İslâm'ın sesini de duyurabiliriz. Şu anda AT'a (şimdiki adıyla AB'a) girmek bizim için hayalden öte geçemez. Borçlarımızı erteletmeyi fazilet saydığımız, kapılarında âdetâ elpençe divan durduğumuz bu milletlere, 'Gelin, dinimize girin' diyebilir miyiz? Hayır. Hiçbir efendi, kölesinin dinine girmez. Heraklius, Ebu Süfyan'a soruyor, Ebu Süfyan da 'O (sav), içimizde en şerefli kabiledendir' diyordu. Ancak aziz olanlar kendilerini dinletebilirler. Milletçe aziz oluncaya kadar, ne mesafe alabilmemiz ne de başkalarına söz dinletmemiz mümkün olmayacaktır.