Takatten Fazla Yük
Tahmini okuma süresi: 2 dk.
439 defa okundu.

Kitap:Fasıldan Fasıla 1



Bakara Sûresi'nin sonundaki 'Rabbimiz bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükler yükleme. Rabbimiz bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme' âyetinde bahsi geçen 'Takatten fazla yük' meselesinin sınırları nelerdir? Bu hususu nasıl anlamalıyız? Kelam ilmindeki 'İstitaat' meselesi bu mevzuyu değişik buudlarıyla inceler. Cenâb- ı Hakk'ın emir buyurduğu bütün farzlar bu istitaat sınırları içindedir. Eğer teklif edilen ibadetler, âyette 'İsran' (takatten fazla yük) kelimesi ile anlatılan sınıra dahil olursa; teklif-i malayutak (yapılması mümkün olmayan işleri teklif etmek) olacağından dolayı bunların yapılmaması durumunda mesuliyet söz konusu olmaz. Meselâ: Günde beş vakit namaz kılmak veya güneşin doğuşu ile batışı arasında yemeden-içmeden durmak suretiyle oruç tutmak, takatin fevkinde değildir. Ama, günde 24 saat namaz kılmak, hiç iftar ve sahur yapmadan oruç tutmak emredilseydi bu takatin fevkinde sayılabilirdi. Bu âyeti, aynı zamanda nafile ibadet yapmamaya delil olarak da gösteremeyiz. Çünkü, nafile ibadetlerin takatla alâkası yoktur. Kaldı ki, nafile ibadet yapmak bir emir değildir ve yapmayan da günaha girmiş sayılmaz. Ancak, onun sevap ve faziletinden mahrum kalınmış olur. Nafileler tamamlayıcı mahiyettedir. İnsan; farzları ifa ile yükselme pistine girmiş olur; nafileler ile de kanatlanıp uçar.. Yeni yetişen nesiller -bazı meseleleri benimsetme, öğretme ve onları disipline etmek açısından- nafile ibadetlere teşvik edilebilir ve edilmelidir de. Esasen insanlara herhangi bir nafileyi emretmek doğru değildir. Ancak bu, disiplin adına yapılıyorsa, böyle bir emre itaat etmek gerekir ve itaat edilmezse mesul olunur. Buna 'takatimin fevkindedir' diye mukabele edilemez.