Tecelli ve Zuhur
Tahmini okuma süresi: 3 dk.
1100 defa okundu.

Kitap:Fasıldan Fasıla 1



Esbab-ı âdiye içinde olursa ikisi de aynı mânâdadır. Meselâ Allah'ın bizim üzerimizdeki lütfu, ister ilham esintisiyle olsun, ister arzu ettiğimiz şeyin gerçekleşmesiyle ve buna ister tecelli, ister zuhur diyelim fark etmez. Yani lütf- u ilâhî olarak zuhur etti veya tecelli etti diyebiliriz. Fakat Allah'ın esmasının tecellisi ile, eşyanın varlığının tecellisi ve zuhuru arasında fark vardır. Meselâ, eşyayı yoktan var eden Allah, bizi de yoktan var etti. Ve bunda Allah'ın esmasının tecellisi vardır. Ama, zuhur dolayısıyla da vahdet-i vücut yoktur. Bu itibarla, her şey O'dur demiyoruz; belki her şey Ondandır diyoruz.. yani her şey Allah'ın isim ve sıfatlarının tecellisiyle var olmakta ve varlığını sürdürmektedir. Bu itibarla da Allah, bir lahza tecellisini kesse, her şey yok olur gider. Zuhura gelince, bu Allah'ın varlık halinde ve eşya şeklinde zuhuru demektir. Bu bir mânâda vahdet-i vücudu (panteizm), bir mânâda da vahdet-i mevcudu (monimizm) ifade eder. Bu da varlık bir tanedir ama, insan, cemadat ve hayvan şeklinde zuhur ediyor demektir. Aristo'dan Farabi'ye kadar felsefede temel rükün şudur: 'Allah varlığı mutlak olandır. Sonra zuhurla O'ndan akl-ı kül meydana geldi. Bunun olmaması mümkün değildi.' Bu, Allah (hâşâ) önce kaynayan bir kazan gibiydi de taşan kısımları ile varlık meydana geldi. gibi bir hezeyan ve Ehl-i Sünnet'e göre bu düpedüz şirktir. Esasında Allah her şeyi kudret ve iradesiyle ilim programına göre yarattığı gibi, yine aynı programa göre her şeyi ilelebet görüp gözetmektedir. Bir de, bu meselede daha sonra hulul ve ittihad mezhepleri ortaya çıkmıştır ki, bunlara göre mes'ele hep zuhur şeklindedir. Allah Üzeyr'de, İsa'da zuhur etmiştir. Hz. Ali'de, Hasan Sabbah'ta zuhur etmiştir... Bütün bâtıl mezhepler bu hatadan yola çıkarak inhirafa düçar olmuşlardır. Onun için bu tabirleri hassasiyetle yerinde kullanmak lazımdır.