Kitap:Fasıldan Fasıla 1
Hadis olması tenkit edilse de, hadîs diye rivayet edilen ve hadis ölçüsünde bir gerçeği ifade eden bir sözde, Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz' denmektedir. Bir insanın hayat tarzı, onun şuuraltını oluşturur. Bu sebeple, o insanın bütün hayatında, ölümü esnâsında ve kabirde Münker ve Nekir'e cevap verirken hep o şuuraltının izleri tezâhür eder. Müslüman olarak ölmek, hakkımızdaki İlâhî takdirin nasıl tecellî edeceğini bilemediğimizden dolayı, belki elimizde değildir ama, bu yolda, yani Müslüman olarak ölme yolunda olmak elimizdedir. Yoksa, Kur'ân-ı Kerim'in 'ancak Müslümanlar olarak ölünüz' emri 'teklif-i mâlâ-yutak', yani yerine getirilmesi mümkün olmayan bir teklif olurdu. Hayatını salih ameller kuşağında geçiren bir insanın son nefesinde imanla gitmesi kaviyyen muhtemeldir. O halde, imanın gereklerini o derecede hayatımıza hayat kılmalıyız ki aksi bir düşünce ve aksi bir hayat tarzı rüyalarımıza bile misafir olmasın. Allah'a kavuşma arzusuyla yanıp tutuşalım ve hep bu visalin beklentisi içinde yaşayalım. Unutmayalım ki, -hadîsin ifadesiyle- 'Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder.'