Kitap:Fasıldan Fasıla 1
'Orada asla namaza durma. Ta ilk günde takva üzere kurulan mescit, elbette içinde namaza durmana daha uygundur. Orada temizlenmeyi seven erler vardır. Allah da temizlenenleri sever.' (Tevbe/108) Bu ayette kastedilen takva üzere kurulan mescitten, Ravza-ı Mutahhara'yı anlamak da, Mescid-i Kuba'yı anlamak da mümkündür. Ancak ayetin iniş sebebi Kuba ile alâkalı gibi. Çünkü bu âyet Efendimizi, Dırar mescidinde namaz kılmaktan men etme vesilesiyle inmişti. Ne var ki bu, Mescid-i Kuba'nın Mescid-i Nebevi'den üstün olduğu anlamına da gelmez. Allah katında bir sistemin ve düşüncenin ağırlığı, onu temsil edenlerin ağırlığı ile ifade edilir. Buradaki telmihi Mescid-i Kuba'nın üstünlüğü şeklinde anlamak hatalıdır. Mescid-i Nebevî daha üstündür. Zira kurucusu Efendimiz'dir (sav). Bu sebeple, Harem-i Şeriften sonra ondan daha büyük mescit olamaz. Aynı husus, İslâm davasının tesisi için yapılan hamleler için de geçerlidir. Herhangi bir kimse veya düşünce, bir davanın en birinci esasını teşkil ediyorsa, arkadan gelenler sırayla o ilki takip ederler ve hiçbir zaman kıymet olarak onun önüne geçemezler.