Kitap:Fasıldan Fasıla 2
Oruçlunun her saati, her saniyesi ve her âşiresi Allah’ı, Allah’ın nimetlerini ve netice itibarıyla da en büyük nimet olan Allah’a lika (kavuşma) nimetini hatırlatması itibarıyla çok kıymetlidir. Oruç bu fonksiyonunu iki yolla eda eder. Bunu, lezzetlerin zevaliyle, zeval bulmayacak nimetlere iştiyak; ve yine elemlerin zevaliyle gelen lezzet şeklinde özetleyebiliriz.
Sabahtan akşama kadar aç ve susuz olan insan, zâhiren sıkıntı çekse de, oruç ibadetinin getireceği uhrevî semere (lika), ona bütün elemleri unutturabilir. Oruçlu, bütün gün şehvetini, yemesini, içmesini âdeta unutur ve sürekli Rabbiyle buluşmayı düşünür. Bu düşünce sayesinde hayatî bütün faaliyetleri, istikamet dairesinde cereyan eder. Resûl‑i Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) de “Oruçlu için iki rahatlatıcı zaman vardır. Birisi iftar ettiği, diğeri de Rabbisiyle buluşacağı zamandır.”[1] buyruğuyla bunu kasdetse gerek.