Dinin yenilmez gücü
Tahmini okuma süresi: 3 dk.
310 defa okundu.

Kitap:Fasıldan Fasıla 2



Artık bugün eşya ve hâdiseleri didik didik eden pek çok kimse, mutlak hakikat olan Allah’a ulaşma yolunda. Buna karşılık pozitivizm ve rasyonalizmin getirmiş olduğu “inkâr‑ı ulûhiyet” anlayışı da yavaş yavaş yıkılıyor. Batı âlemindeki ferdî hâdiselerle başlayan, yani James Jeans, Eddington, Einstein gibi kimselerin dine yönelişi, şimdilerde kitlevî hüviyet kazanmak üzere.. fakat ben ne kadar arzu ederdim, “Lâ ilâhe illallah” diyen bu insanlar, “Muhammedün Resûlullah” desin ve tam kurtuluşa ersin.!

Mesela, Jeans deli gibi âşık bir insan. Ama Muhammedî vapura binememiş. Eddington, astro‑fizikçi. Devâsâ bir kâmet. James Jeans, Pakistanlı bir dostundan “Allah’tan hakkıyla korkan, âlim kullardır.” (Fâtır sûresi, 35/28) âyetini duyunca “Bu başka değil, bu bir Allah kelâmı!” itirafında bulunur; bulunur ama, bu Hazreti Peygamber’i de ikrar anlamına gelir mi? Bunu bilemeyeceğim ama Einstein, bu kâinatı, içinde işleyen müthiş nizam ve âhengi görüp de Allah’ı kabul etmemeyi aptallık sayar. Fakat o da Hazreti Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) kaptanlığını yaptığı gemiye binemeyenlerden biri.. ve daha niceleri...

Bu tür düşünce ve hâdiseler, bir anlamda bize dinin yenilmez gücünü göstermektedir. Evet, artık “fecr‑i sadık” göründü. Buna siz “fecr‑i kâzip” bile deseniz, Üstad’ın ifadesiyle, “Fecr‑i kâzip, fecr‑i sadık’ın en sadık emaresidir.”[1] Yani günümüzde din adına cereyan eden gelişmeler fecr‑i kâzip bile olsa, fecr‑i sadık da çok yakında zuhur edecek demektir. Hem de bütün dünyada. Bakın etrafınıza, bugün kudsîler ordusunun gitmediği, ellerinde nurdan matkaplarla granitleri bile parçalayıp ruhlarının ilhamlarını boşaltmadığı bir kara parçası yok gibidir. Bunları bize lütuf ve ihsan eden Allah’a binlerce hamd ü senâ olsun!

Evet, İslâm her türlü tahriften, tebdilden muallâ, münezzeh, müberra, mukaddes olan İslâm.. “Zikri (Kur’ân’ı) Biz indirdik ve onun koruyucusu elbette Biziz.” (Hicr sûresi, 15/9) kudsî kalesinde mahfuz olan İslâm... Her türlü virüs ve mikroplara karşı ilâhî karantina altında bulunan İslâm... Temsilcilerinin yaptıkları yanlışlıklar ona engel olsa da o, nurunu neşredecek, insanlığın yakın gelecekte mutluluğunun yegâne kaynağı olacaktır. Merhum Alvar İmamı bunun müjdesini ta yıllar öncesi söylediği ve “göründü” redifi ile süslediği şiirinde veriyor:

Cânan elinin bülbülünün bağı göründü Dost ikliminin lâlesinin çağı göründü ............. ............. Envar‑ı muhabbet doğben tuttu cihanı Şakk‑ı kamerin mucize parmağı göründü Yakub’a bugün Yusuf’un kokusu geldi Eyyub’a hayat ırmağının çağı göründü ............. .............



[1] Bkz.: Bediüzzaman, Hutbe-i Şâmiye s.38.