Kitap:Fasıldan Fasıla 2
Allah uğrunda yapılan her işin mutlaka bir sevabı vardır ve onun karşılıksız kalması düşünülemez. Ama oruca gelince, onun sevap yönüyle âdeta dengi yoktur. Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) şöyle diyor: “Resûlullah’a yapmam gerekli bir amel söylemesini istedim. O da: ‘Oruç tut. Zira onun dengi yoktur.’ buyurdular. Ben yine tekrar ederek aynı şeyi sordum. O: ‘Oruç tut. Zira onun dengi yoktur.’ cevabını verdiler. Ben üçüncü kez yine sordum. O, aynen: ‘Oruç tut. Zira onun dengi yoktur.’ buyurdular.”[1]