Kitap:Fasıldan Fasıla 1
Kendi kültürümüzü hatırladıkça, insanımızın Kur'ân'dan ne kadar uzaklaştığını düşünüyorum. Âlem-i İslâm'ın yıkılma sürecinde Türkiye'nin uğradığı gadre, hiçbir millet uğramamıştır. Kültüründen, dilinden her şeyinden koparılmış olan bu millet, Merhum N. Fazıl'ın dediği gibi zihinler hafıza hammalı olmuş ve o gün-bugün bir türlü dimağın, ruhun, ilhamların hakkını veremiyor. Bir de ilim adına hep, başkalarına ait şeyler fişleyip duruyoruz. Yıllardır kendi usulümüze, Kur'ân üslubumuza yabancıyız... Dolayısıyla Kur'ân ve İslâm adına bir şeyler yapacaksak, sünnete, Kur'ân-ı Kerîm'in ruhuna, Efendimiz'in (sav) getirdiği ruha yeniden dönmeli ve dirilmeliyiz. Yoksa, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da hep başkalarının ruhu ile tenasühleşmiş gibi yaşayacağız. Kur'ân kültürü, Kur'ân mealinden çok farklı bir şeydir. Bu mevzuda yalnız Arapça bilmek de kâfi değildir. Kur'ân Allah'ın kelamı ise, insan da Allah'ın ayrı bir kitabıdır, bunları birbirinden ayrı düşünemeyiz. Mevcud ilim ve mevcut kültürümüzle Kur'ân'ı takip etmemiz oldukça zor. Çünkü mevcud kültür de, ilim de Batı kaynaklı. Bu ilim ve bu kültürden yola çıkarak değil, Kurân'ın aydınlık ikliminden hareketle eşya ve hâdiselere bakarak her şeyi öyle değerlendirmeliyiz...