Helâk Olma meselesi
Tahmini okuma süresi: 2 dk.
377 defa okundu.

Kitap:Fasıldan Fasıla 1



Ümmet-i Muhammet'ten önceki kavimler, günah işlediklerinde, semavî afetler onları kırıp geçirirdi. Biz ise, ittifakımızın bozulması ve ihtilafa düşme şeklinde cezaya maruz kalıyoruz. Çünkü Allah Rasûlü (sav), 'Ben, Rabbimden ümmetimi sair ümmetler gibi helâk etmemesini istedim. Kabul buyurdu. İhtilafa düşmemelerini istedim. Onu reddetti' der. Çünkü ihtilafa düşme veya ittifak etme, iradî bir husustur. Ferdler, iradelerini kullanarak o neticeyi hâsıl edebilirler. Bugün, semavî afetlerle yerle bir olan kavimlerin işlediği günahların, belki de kat be kat fazlası işlenmesine rağmen, Ümmet-i Muhammed'in helâk edilmemesi, yukarıda arzettiğim hadis-i şerifle, Halkı ıslah edici olduğu halde, Rabbin haksızlıkla memleketleri helâk edecek değildir.' ve 'Sen onların içinde iken Allah onlara azap edecek değildir' ayetlerinin ifade ettiği manâya göre, bir zümrenin halkın arasında dolaşarak irşad ve tebliğ vazifesini yapıyor olması ve Allah Rasûlü (sav) bedenen aramızda olmasa bile, mânen Müslümanların gönüllerinde yaşamasıyla açıklanabilir.'