Kitap:Kırık Mızrap
Anne inleyen bir ney, anne hicrandan yumak,Gözleri buğulu, nemli ve her zaman zâr zâr..Kaderidir annenin ocaklar gibi yanmak,Hep hüzünle eser onun ikliminde rüzgâr.
Kuşlar gibi titrer hep o ay yüzlü nevhayâl,Simasında sürekli yarınlar endişesi..Her mevsim ayrı bir ızdırap, ayrı bir melâl;Nağmeleri tıpkı hasret-iştiyak bestesi...
Sînesi sımsıcak, çehresi de îmâlıdır,İkliminde ne büyülü râyihalar eser.!Duyguyla süzülmüş gözleri hep hummâlıdır,Altın şakaklarında sarı güller gibi ter...
Rahmet-zahmet iç içe; bilmez geçen zamanı:Fark etmez yazı, kışı ve rengârenk bahârı,Tül tül gurûbu, şafakların söktüğü ânı;Her zaman duman dumandır o nazlı efkârı..
Bir kuluçka gibi sancılı gecelerinde,Hep şefkatle çarpan kanat sesleri duyulur.Hislerin öldüren amansız pençelerinde,Matkaplar salınmış gibi yüreği oyulur.
Çok olsa da elemi, şekvâsı işitilmez,Bir Eyyûb sabrıyla göğüsler en olmazları;Onda ızdırap bitmez, acılar dinmek bilmez,Sönmeyen bir azimle aşar aşılmazları.
Kanmaz aslâ sevmeye, o sevgiye susuzdur,Şaire “su” dedirten hisle “evlât” der inler.Herkes derin uykularda, o hep uykusuzdur,El açar Yaradan’a kim bilir neler diler..!
Ufku her zaman bir hummâ ile buğuludur,Durmaz, bir süvâri gibi koşar doludizgin;O, yeryüzünde en ululardan da uludur,Sînesi, meleklerin sînesi kadar engin...................................................................................................................................................................................................
Zambaklar gibi sihirli çehrende,Varlığımı saran uhrevî ışık;Duydum ne duyulmazları sînende!.Sen bir rüyasın benim için artık...
Nuru öteden pırıl pırıl sîmân,Ukbâ derinlikleriyle büyülü;Tülleniyor hülyâlarımda her an,Ölümsüz ruhunun bembeyaz tülü.
Bir yâd-ı cemilsin, kabrin sîneler,Hep hazan yaşadın; ölüm baharın..Duâyla gerilmiş bütün gönüller,Sen’in arkandaki vefadârların...