Kitap:Fasıldan Fasıla 1
Risale-i Nur talebeleri, Rahîm isminin şefkat burcunda dolaşıyorlar. Bu, onların yerde merhamet dağıtarak, göklerin merhametine mazhar olmaları demektir. Nur'larda 'Hakîm' ismi de mütecellidir. Bu, devir ve şartlar nazara alınarak hareket etmek demektir. Hakîm ismine mazhariyet, cidden çok farklı bir şeydir. Şartlara umûmî atmosfere aykırı hareket edenler, bu mazhariyetten mahrum kimselerdir. Esasen, dünden bugüne, hususiyetleri ve aralarındaki mücadele açısından iman-küfür ve mü'min-kâfir münasebetlerinde değişen bir şey yoktur. Değişen sadece dünya şartlarıdır. Meselâ, Bediüzzaman ve talebeleri, ilk dönemde bahtiyar bir ihtiyar ve on talebeden ibaretti. Onların o zaman bu isimlere mazhariyetleri ile, bugünkülerin mazhariyetleri çok farklıdır. Meselâ, günümüzde cemaat, o zamana nispetle kemmî ve keyfî buudları itibariyle az daha kuvvetlense, hikmetin yanında kudretin de tecellileri görülebilir. Daha sonraki devirlerde gelecek olanlar, ayrı bir strateji takip edeceklerdir; zira onlar, daha başka isimlerin tecellilerine mazhar olmaları söz konusudur. Bu itibarla hangi zaman dilimi içinde bulunursak bulunalım, bize düşen, daima hikmete uygun hareket etmektir. Şunu da unutmayalım: 'Hikmete uygun hareket edelim' derken, hata da edebiliriz. Önemli olan, hatalarımız söylendiğinde, hemen o hatadan dönmesini bilmektir. Aksi takdirde, yani enaniyete aldanıp hatada ısrar etmekle, bütün isimlerin mazhariyetlerine karşı kapanma söz konusu olabilir.