Kitap:Fasıldan Fasıla 1
Durmadan elfaz-ı küfrü telaffuz edip hakaret kusan kimselerle selamlaşmamız, alış-verişimiz, cenazelerinde bulunmamız doğru mudur? Selamı almayan laubali kimselere ille de bir şeyler denecekse, bence Merhaba denmeli.. alış-verişte dikkatli davranıp mukaddesata karşı laubali olmalarına, sizi istismar etmelerine fırsat verilmemelidir. İnançlarımızla dalga geçen insanlarla fazla düşüp kalkmamız da sakıncalıdır. Cenaze namazına gelince, kimse böyle bir şeye mecbur edilemez. Ama bir cenaze olur, siz de muhakkak kıldırma durumunda kalırsanız 'Allahümme'ğfir lehu - Allah'ım! Onu mağfiret et' derseniz, ihtimal ahiret hesabına sizi sorumlu tutabilirler. Bazı kimseler hayatları boyunca dine hakaret ediyor, dindarı baskı altında tutuyor, her fırsatta küfrünü, ilhadını ilân ediyor ve ölürken de;'Bana dinî merasim yapmayın' diyor. Ama dinleyen kim! Tabiî bu arada bir kısım vazifeliler de namaz kıldırmak mecburiyetinde kalıyor. Böyle olunca 'Canım ne yapalım! Maçı idare ediyoruz. Zaten memleket Kırkpınara döndü. Eline fırsatı geçiren yağcılığa başvuruyor' diyorlar. Deniz Gezmişler ömürleri boyunca dine, Allah'a, mukaddesata küfrediyor, sonra devlete başkaldırınca öldürülüyor. Ama sonra da dinî merasimle gömülüyor. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu...