Kitap:Fasıldan Fasıla 1
Harun Reşid'in hanımı iffetine son derece düşkündü. Bir gece rüyasında bütün Bağdat halkının kendisiyle münasebette bulunduğunu görünce çok üzüldü. Fakat bir tabirci bu rüyayı, bütün Müslümanların faydalanacağı bir hayır yapacaksınız' şeklinde tabir etti. Gerçekten de bu büyük hanım, Hac yolunda huccâcın su problemini halletti. Muhyiddin İbn Arabî gibi birtakım 'gayb-bîn' nazarlı evliyânın istikbâle dair verdiği haberler de, rüya gibi tabire muhtaçtır. Onların ifade ettiği hakikatleri, Kurân'ın veya Peygamber Efendimiz'in (sav) ruhâniyetinin gölgesinde yürüyen, ilhama açık ehl-i ilim tâbir edip anlayabilir. Muhyiddin İbn Arabî'nin 'Şeceratü'n-Nu'maniyye' adlı eseri, Osmanlı Devlet-i Âliyesi'nin kuruluşundan yarım asır önce yazılmıştır ama sanki nev'i şahsına münhasır bir Osmanlı tarihidir. Meselâ, 'Sin Şın'a girince Muhyiddin'in kabri keşfedilir' der. Gerçekten de, Yavuz Selim, Şam'ı fethedince, Muhyiddin İbn Arabî Hazretlerinin kabrini buldurtur ve üzerine türbe yaptırır. Aynı şekilde, Sultan IV. Murad'ın Bağdat'ı fethedeceğinden bahseder. İbn Arabî, kalbinin ilhama açıklığı nispetinde, kendisine münkeşif olan bazı hâdiseleri haber vermiştir. Peygamberlerin bu tür haberlerinde kat'iyyen yanılma olmasa da, velîlerinkinde, gördüğünü yanlış tevil veya tabirden kaynaklanan yanılmalar olabilir. Veya, biz onları yanlış anlayabilir ve realiteye tatbikte hatalara düşebiliriz.